İsviçre İslam Toplumu Başkanı Sayın Abdullah Kasapoğlu,

İsviçre Türk Toplumunun değerli liderleri ve üyeleri,

Saygıdeğer jüri üyeleri,

Bugün aramızda bulunan Ülkemizin kıymetli sanatçıları,

Saygıdeğer misafirler, Hanımefendiler, Beyefendiler,

İsviçre İslam Toplumu tarafından
düzenlenen Altın Hilal Film Festivali’nin 15’incisinde sizlerle birlikte
olmaktan büyük bir memnuniyet ve gurur duyduğumu belirterek hepinizi en içten
duygularımla selamlıyorum.

Kıymetli misafirler,

Kültür ve sanat, milletlerin
hafızasını geleceğe taşıyan en güçlü köprülerden biridir. Milletlerin tarihini,
değerlerini, yaşanmışlıklarını ve hayallerini en etkili biçimde sanat anlatır.
Sanat kelimelerin yetmediği yerlerde devreye girer; insanların kalbine hitap
eder; toplumları birbirine yaklaştırır.

Sinemanın bu alandaki rolü ise her
daim çok özeldir. Bir film bazen tek bir sahnesiyle büyük bir toplumsal
dönüşümü anlatır; bazen yılların tecrübesini birkaç dakikaya sığdırır; bazen de
bireyin iç dünyasını, toplumların ortak yaralarını ve insanlığın evrensel
umutlarını bizlerle buluşturur.

Hele ki kısa film, sözün en güçlü
hâllerinden biridir.
Kısa film, kimi zaman uzun bir ömrün hikâyesini, kimi zaman toplumun görmezden
geldiği bir meselenin derinliğini, müthiş bir yoğunlukla ve zarafetle
gözlerimizin önüne serer. İşte bu nedenle kısa film festivalleri yalnızca
sanatın değil, aynı zamanda vicdanın, düşüncenin ve gençliğin de sahnesi hâline
gelir.

Bugün burada, Altın Hilal Film
Festivali’nin 15’inci yılında böylesine güçlü bir sanat buluşmasına ev
sahipliği yapmak, toplumumuz açısından büyük bir başarı ve gurur kaynağıdır.

Değerli misafirler,

İsviçre’de yaşayan Türk toplumunun
kökleri 60 yıla yaklaşan bir geçmişe dayanıyor. Bu süre boyunca vatandaşlarımız
siyasetten ekonomiye, ticaretten eğitime, spordan kültür-sanat dünyasına kadar
pek çok alanda önemli başarılara imza attılar.

İsviçre Türk Toplumu bugün artık bu
ülkenin sosyal dokusunun ayrılmaz bir parçası, iki ülke arasındaki bağların en
güçlü kurucusu ve kültürel köprülerin en sağlam taşıyıcısıdır.

Bu başarı hikâyesinin içinde kültür ve
sanat etkinliklerinin çok önemli bir yeri vardır.

2009 yılında gençleri sanata
yönlendirmek, onları kendi kültürleriyle buluşturmak ve sanatsal üretime teşvik
etmek amacıyla mütevazı imkânlarla başlatılan Altın Hilal Film Festivali, bugün
15’inci yılına ulaşarak İsviçre’deki en prestijli Türk kültür-sanat
organizasyonlarından birine dönüşmüştür.

Bu etkinliğin fikir babası olan ve
bugünlere gelmesini sağlayan Sayın Başkan Abdullah Kasapoğlu’nu huzurlarınızda
içtenlikle kutluyorum. Kendisini bu fikre yönlendiren amacına kısa zamanda
varabilir mi bilemiyorum, ama bazen yolculuğun kendisi varacağınız yerden bile
daha önemli veya verimli olabiliyor.

Bu gelişimin ardında, gönül veren
insanların emeği, toplumsal dayanışmanın gücü, sivil toplum kuruluşlarımızın
çalışkanlığı ve gençlerimizin üretme azmi vardır. Bu festival, Türkiye–İsviçre
ilişkilerinde artık sadece kültürel bir etkinlik değil, kalıcı bir marka, iki
ülke arasında güçlü bir bağ, toplumumuzun özgüveninin simgesi hâline gelmiştir.

Kıymetli misafirler,

Bu yıl festivalimizin özel bir konuğu
daha var. TRT 1’in sevilen dizisi Vefa Sultan’ın yapım ekibi ve değerli
oyuncularının bu akşam bizlerle beraber olacağını öğrendim.

Dizide işlenen tarihî derinlik, insani
değerler, aile bağları ve toplumsal duyarlılıklar yalnızca Türkiye’de değil, ülkemizde
gönüllere dokunmuş durumdadır. Kendilerini burada görmekten büyük memnuniyet
duyuyoruz.

Bu tür yapımlar, hem kültürümüzü geniş
kitlelere ulaştırmakta hem de yurtdışında yaşayan gençlerimizin kendi
kimliklerine güvenle sarılmalarına katkı sağlamaktadır. Festivalimizin bu yıl
böylesine önemli bir sanat ekibiyle buluşması, etkinliğin gücünü ve etkisini
daha da artırmaktadır.

Değerli sanatçılarımız,

Bugün izleyeceğimiz kısa filmler
yalnızca estetik bir çabanın ürünü değildir; aynı zamanda toplumun sesidir,
gençlerimizin hayalleridir, bazen bir yaranın ifadesi, bazen de bir umudun dillenişidir.
Sizler, ortaya koyduğunuz her eserle hem kendi yolculuğunuzu hem de bu toplumun
hissiyatını görünür kılıyorsunuz.

Bu festival sizlerin çalışmalarını
daha geniş kitlelere ulaştırmak, emeklerinizi desteklemek ve yeni ufuklar açmak
için önemli bir platform sunuyor. Üretmeye devam eden tüm genç
sinemacılarımızı, yönetmenlerimizi, senaristlerimizi ve teknik ekip
çalışanlarımızı gönülden tebrik ediyorum.

Değerli misafirler,

Cumhuriyetimizin 102’nci yılını kısa
süre önce hep birlikte büyük bir gururla kutladık. Bir asrı aşan bu büyük
mirası geleceğe taşırken kültür ve sanatın önemini daha iyi anlıyoruz. Çünkü
bir ülkenin dünyaya anlatacağı en güçlü hikâye, kendi sanatıdır.

Sözlerime son verirken,

Bu güzel organizasyonun bugünlere
gelmesinde emeği geçen İsviçre İslam Toplumuna, gönüllü çalışanlara, jüri
üyelerine, programı destekleyen tüm kurum ve kuruluşlara, sanat dünyamızın
değerli isimlerine ve bu salonda bizlerle birlikte olan tüm misafirlerimize
içten teşekkürlerimi sunuyorum.

15. Altın Hilal Film Festivali’nin
toplumumuza ilham, gençlerimize cesaret, Türkiye–İsviçre dostluğuna ise yeni
güç ve enerji katmasını diliyorum.

Hepinize iyi seyirler diliyor,
saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim.