29 Ekim Cumhuriyet Bayramı konuşması

Fazlı Çorman 01.11.2025
İsviçre Türk Toplumunun değerli Başkanı ve kıymetli mensupları
Bern Büyükelçiliğimizin ve Başkonsolosluğumuzun değerli görevlileri,
İsviçreli dostlarımız,
Saygıdeğer konuklar,

Cumhuriyetimizin ilanının 102’nci yıl dönümünü, sizlerle birlikte Zürih’te kutlamaktan büyük bir onur ve mutluluk duyuyorum.

Cumhuriyet Bayramı, milletimizin bağımsızlık mücadelesinin taçlanışını ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete geçişini temsil eden en büyük bayramımızdır. 29 Ekim 1923’te yeni başkent Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisince ilan edilen Cumhuriyet, Türk milletinin özgürlük, ilerleme ve çağdaşlaşma yolculuğunun simgesidir.

Kadınlarımızın toplumsal yaşamda yer bulduğu, gençlerimizin özgürce düşünebildiği, çocuklarımızın iyi yetiştiği ve her vatandaşımızın eşit haklara sahip olduğu bir düzenin teminatı Cumhuriyet’tir.

Bugün Cumhuriyetimizin 102. yılını kutlarken, bu eşsiz mirası bize emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz minnetle ve saygıyla anıyoruz.

Kıymetli vatandaşlarımız,

Zürih’te bu yılki kutlamalarımızın ayrı bir anlamı var. Uzun bir aradan sonra Cumhuriyet coşkusunu yeniden burada, vatandaşlarımızın en yoğun yaşadığı bu şehirde hep birlikte yaşıyoruz. Hepinizin bu akşam buraya gösterdiği ilgi, coşku ve birlik duygusu, Cumhuriyetimizin yurt dışında da ne kadar güçlü yaşadığını bir kez daha kanıtlıyor.

İsviçre’de nüfusu 200 bine yaklaşan mensuplarıyla, ülkemizi en iyi şekilde temsil eden üretken, çalışkan ve uyumlu bir topluma sahibiz. İş insanlarımız, akademisyenlerimiz, öğrencilerimiz, sanatçılarımız ve girişimcilerimizle, İsviçre’nin çok kültürlü yapısına değer katıyor; aynı zamanda Türkiye ile İsviçre arasında kurulan bağlantıların temellerini oluşturuyorsunuz. Her birinizin, Türkiye-İsviçre dostluğunun gönüllü elçileri olduğuna inanıyorum.

Değerli konuklar,

Bu yıl ülkelerimiz açısından başka bir öneme daha sahiptir. Türkiye ile İsviçre arasında 19 Eylül 1925’te Cenevre’de imzalanan Dostluk Antlaşması’nın yüzüncü yılını kutluyoruz.
Bu Antlaşma, iki hükümet arasında imzalanan sıradan bir belgenin ötesinde, iki halkın barışa, anlayışa ve birlikte yaşamaya olan inancının yazılı ifadesidir. Bu anlayış, yüz yıldır iki ülke ilişkilerine yön veren samimiyetin ve karşılıklı saygının temelini oluşturmuştur.

Bugün, iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler her zamankinden daha canlı bir şekilde ilerliyor.

Turizm ve eğitim alanlarında iş birliğimiz güçleniyor, ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi genişliyor, kültürel bağlarımız iki toplumu birbirine daha da yakınlaştırıyor.

Türkiye ve İsviçre’nin sahip olduğu girişimcilik kültürü, bilimsel birikim ve inovasyona yatkın genç nüfusları, geleceğe dönük iş birliğimiz için çok kıymetli ve birbirini tamamlayıcı bir potansiyel oluşturuyor.

Yapay zekâ, dijitalleşme, sağlık teknolojileri, yeşil enerji ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda kurulacak ortak girişimler, bu tamamlayıcılık özelliği sayesinde her iki ülkenin de küresel düzeyde rekabet gücünü artıracaktır.

Biliyorsunuz, Ülkemiz, her alanda teknoloji üreten, teknoloji ihraç eden ve global perspektifte söz sahibi olan bir ülke konumundadır. Örneğin Türk girişimcilerimizin tasarlayıp ürettiği yapay zekâ destekli insansız toplu taşıma araçları İsviçre’de ilk defa geçenlerde kamu hizmetine girmiştir. Önemli bir Holdingimizin Enerji Grubunun İsviçre şubesi faaliyete geçmiş, bir Türk girişimciye ait önemli bir turizm işletmesi ve büyük bir perakende satış tesisi de yine sadece son zamanlarda görev bölgemizde açılmıştır. İki ülke arasındaki iş birliği potansiyelinin hayata geçirildiği sadece son bir yıl içindeki bu örnekleri hep birlikte arttıracağımıza inancım tamdır.

Buradan İsviçreli dostlarımıza da seslenmek istiyorum, her alandaki dengelerin çok hızlı değiştiği günümüz dünyasında, Türkiye, güçlü, samimi ve güvenilir bir potansiyel ortak olarak konumlanmış durumdadır. Geçmişten gelen bazı haksız ön yargıların kırılması ve kısır politikaların değiştirilmesi ile İsviçre’nin de oldukça kazançlı çıkabileceği farklı alanlardaki yeni ortaklıkların ülkelerimiz arasında kurulması ve geliştirilmesi hiç de zor değildir.
Başkonsolosluğumuz bu ilişkileri güçlendirmek, iş insanlarımız ve kurumlarımız arasında yeni köprüler kurmak için buradadır ve çalışmalarına devam edecektir.

Kıymetli vatandaşlarımız,

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız bugünlerde, geçmişten aldığımız güçle geleceğe daha büyük bir inançla bakıyoruz. Türkiye’nin en büyük gücü: birliği, beraberliği ve kardeşliğidir.

Devletimizin kararlılığı, milletimizin dayanışması ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın katkılarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılı; daha güçlü, daha özgür, daha saygın bir döneme dönüşecektir.

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında çocuklarımızın geleceği için daha emin adımlarla, daha umutlu bir şekilde yürüyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz” sözü, aslında bugün hepimize düşen görevi en özlü biçimde anlatmaktadır. Cumhuriyeti yaşatmak, sadece geçmişe saygı değil, geleceğe olan sorumluluğumuzdur.

Değerli vatandaşlarımız,

Konuşmamın bu bölümünde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle yurtdışındaki vatandaşlarımıza gönderdikleri mesajı okumak istiyorum:

“Aziz milletim,

Dünyanın farklı ülkelerinde gururumuzu paylaşan kıymetli misafirlerimiz,
Sizleri en kalbî duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.

Zaferlerle dolu tarihimizin doruk noktalarından biri olan bu önemli günde; sınırlarımız içindeki 86 milyon vatandaşımızın, Kıbrıs Türk halkının ve yurt dışındaki kardeşlerimizin her birinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı can-ı gönülden tebrik ediyorum.

Aynı şekilde, medeniyet bahçemizi birlikte ekip biçtiğimiz; müşterek bir mazi ve kültür mirasını tevarüs ettiğimiz, sevincimize ortak olan tüm dostlarımıza da şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

Bugün, Cumhuriyetimizin 102’nci kuruluş yıl dönümünü milletçe iftiharla idrak ediyoruz.
İstiklal ve istikbal mefkuremizin, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğinde tecessüm ettiği bu önemli günün; ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Millî Mücadele’yi sevk ve idare ederek Cumhuriyete giden yolu açan Gazi Meclisimizin tüm mensuplarını, bugün bir kez daha şükranla anıyorum.

Ahlat ve Malazgirt’teki ilk akınlardan Çanakkale Destanı’na, Kurtuluş Savaşı’ndan 15 Temmuz Direnişine kadar asırlardır kanlarıyla, canlarıyla bu toprakları bizlere vatan kılan kahramanları rahmetle yâd ediyorum.

Tüm dünyanın bildiği şu hakikati bugün bir kez daha ilan etmek isterim:
Biz hem güçlü bir millet hem de köklü bir devletiz.

Bölgesinde lider, dünyada muteber, büyük, güçlü ve müreffeh Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz.

Tüm vatandaşlarımızın, sevincimize ortak olan tüm dost ve misafirlerimizin Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden tebrik ediyorum.”

Değerli konuklar, Sayın Cumhurbaşkanımızın mesajının çeşitli dillerdeki tam metnini salonumuzun girişindeki masalarda bulabilirsiniz.

Sözlerime son verirken, resepsiyonumuzun düzenlenmesine sağladıkları katkılarla bu akşamı mümkün kılan sponsorlarımıza da içten teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Türkiye’nin önde gelen savunma sanayii firmalarından, sualtı akustik sistemleri, sonar teknolojileri ve insansız sualtı araçları alanında faaliyet gösteren “Armelsan” şirketine resepsiyonumuza sağladıkları güçlü destek için çok teşekkür ediyorum. Toplumuzun etkin yardımlaşma kuruluşu İVATI AG’ye kıymetli katkıları için derin şükranlarımı sunuyorum Ülkemizin güzide turizm destinasyonlarından olan Bodrum’da faaliyet gösteren değerli İsviçre yatırımı “Hapimag Sea Garden Resort Bodrum” Tatil Köyüne; İsviçre’de perakende sektöründe başarıyla faaliyet gösteren Gimex Grup, ve Netto Market’e; bugünkü catering hizmetini özenle yerine getiren Lekkeray şirketine, börekleri sağlayan Optimal Food marketi ile dolmaları ikram eden Mus-et Lokantasına; bu güzel etkinliğimizi fotoğraflayan Sayın Akif Çatal’a, müzikleri ile bize eşlik edecek olan değerli öğrencilerimiz Alara Hekimoğlu, Berfin Saysel, Leyla Duru ve Özgür Gözler’e ve son olarak ülkemizin gurur kaynağı, bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları’na değerli katkılarından ötürü şükranlarımı sunuyorum.
Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun.

Hepinizi sevgi, saygı ve en içten duygularımla selamlıyorum.

Yaşasın Cumhuriyet!
Teşekkür ederim.

Atatürk

Montag - Freitag

09:00 - 13:00 / 14:00 - 18:00

25.12.2025 26.12.2025 Weihnachtstag-Stephanstag
01.01.2026 02.01.2026 Neujahr-Berchtoldstag
20.03.2026 20.03.2026 Ramadan
03.04.2026 03.04.2026 Karfreitag
06.04.2026 06.04.2026 Ostermontag
20.04.2026 20.04.2026 Sechselaeuten
01.05.2026 01.05.2026 Tag der Arbeit
14.05.2026 14.05.2026 Auffahrt
25.05.2026 25.05.2026 Pfingstmontag
27.05.2026 27.05.2026 Opferfest
14.09.2026 14.09.2026 Knabenschiessen
29.10.2026 29.10.2026 Nationalfeiertag

+ 90 312 292 29 29