Sayın Büyükelçim, İsviçre Türk Toplumunun Kıymetli Üyeleri, Hanımefendiler, Beyefendiler
Her şeyden önce hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 98. Yıldönümünü gururla ve sevinçle kutlamak üzere Bern Büyükelçiliğimizin çatısı altında ve bu tarihi binasında sizlerle biraraya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum.
Bugünün benim için özel bir anlamı daha var. Türkiye Cumhuriyeti Zürih Başkonsolosu olarak sizlerle, görev süremdeki ilk Cumhuriyet Bayramımızı kutluyor olmanın da ayrıca heyecanı içerisindeyim. Milletçe daha nice bayramları birlik, beraberlik ve huzur içinde kutlamayı temenni ediyorum.
Değerli Misafirler,

Ulu Önder Atatürk’ün ve Büyük Millet Meclisimizin çok zor koşullar altında kurduğu Cumhuriyet, dünya tarihinin en önemli bağımsızlık mücadeleleri arasında yer alıyor. Cumhuriyetimiz, Türk milletinin Atatürk önderliğinde verdiği emsalsiz mücadelenin, onurlu duruşunun, vatan sevgisinin, egemenliğine sahip çıkma ve bağımsız yaşama iradesinin bir eseridir.

Büyük imkânsızlıklar içinde adeta küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti, bugün her anlamda ve her alanda yıldız gibi parlayan bir devlet haline gelmiştir.

Cumhuriyet tarihimizde İsviçre’nin de bizim açımızdan özel ve anlamlı bir yeri vardır. Kuruluş Belgemiz olan Lozan Barış Antlaşması ile Montrö Boğazlar Sözleşmesi bu ülkede müzakere edilmiş ve imzalanmış, Medeni Kanunumuz 1926 yılında İsviçre’den alınmıştır.

Çağdaş ve modern Türkiye’nin bugünlere gelmesinde, ülkemizde yaşayan vatandaşlarımız kadar, yurtdışında ve tabiatıyla İsviçre’de yaşayan sizlerin de yıllardır süren ortak çabasının rolü çok büyüktür, bundan sonra da öyle olmaya devam edecektir. İsviçre Türk toplumu içerisinde sanat ve kültürden-siyasete, bilimden ticarete, tıptan-spor ve eğitime uzanan geniş bir yelpazede çok sayıda başarı hikâyesi mevcut. Başarılarınız, gurur kaynağımız, başarılarınız, ülkemizin yurtdışında parlayan veçhesidir.

Sizler ülkemiz ve İsviçre arasında güçlü bir bağ ve dostluk köprüsü kurdunuz. İsviçre’deki toplumsal hayatın her köşesinde aktif ve girişken olmanızı arzu ediyoruz. Sesinizi en güçlü şekilde duyururken aranızdaki birlik ve dayanışmayı daha da güçlendireceğinizi umuyoruz.

Bizler de, ülkemizin kalkınması ve Cumhuriyetimizin kazandırdığı değerlerin daha da ileriye taşınması, şanlı bayrağımızın dünyanın her bir yanında dalgalanması hususunda sizlerden aldığımız güç ve ilhamla yolumuza devam edeceğiz.

Sözlerime son verirken, bizlere hür ve bağımsız yaşayabileceğimiz bir vatan bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e saygı ve minnetlerimi sunuyor; Cumhuriyetimizi kuran, yaşatan ve bugünlere getiren tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle ve şükranla anıyor, kıymetli hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Onların güzide vatanımız için yaptıklarına genç nesillerimizin sahip çıkacağına da hiç şüphem olmadığını belirtmek istiyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyet Bayramımızı bir kez daha en içten duygularımla kutluyor, sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.